-
Hâni´nin Kaleme aldığı eserlerinin incelenmesinden önemli bir şair ve mutasavvıf olduğu anlaşılmaktadır. Ulûhiyet ve varlık konuları başta olmak üzere ahlâkî, sosyal ve kültürel m
-
Tarihî ananeye göre hükümdar çıkaran beş Oğuz boyundan biri olan Kayılar a mensup Ertuğrul Gazi nin ataları, Anadolu nun ilk fethi sırasında Sultan Tuğrul Bey ve Alparslan ın emirlerini
-
Eserinde Harakani´ye geniş yer ayıran Attar, Abdülkerim el-Kuşeyri´nin, ´´Harakan´a gittiğimde Ebü´l Hasan´ın heybeti ve haşmeti bana o kadar tesir etti ki dilim tutuldu.´´ (Tezkiret�
-
Medresetül-mütehassisînde tasavvuf tarihi dersi okuttu. Dergâh şeyhliğinin yanı sıra ayrıca Kâşgarî Camiinin imamlık ve vâizlik görevi de kendisine verildi. Tekkeler kapatılana k
-
Gönül Sultanları 40.Bölüm - Mecdüddin İsa Bayramiye yolunun usul ve erkanı ile yetişen Mecdüddin İsa gönüllere sultan olmuş, halkı irşat etmiştir. Büyük gönül sultanı hocasını
-
Gönül Sultanları 39.Bölüm - Şeyh Edebali "İlim bil, irfan bil, söz bil, ikram bil, kural bil, doyum bil, usul bil, adap bil, sınır bil, yol bil, yordam bil, hal bil, ahval bil, gönül bil.
-
Gönül Sultanları 38.Bölüm - Ahmet Bican Efendi Ahmed Bîcanın devrinin ilimlerini tahsil ettiği, Arapçayı ve Farsçayı gayet iyi bildiği eserlerinden de anlaşılmaktadır. Kendi ifa
-
Gönül Sultanları 37.Bölüm - İmam Birgivi http://www.diyanet.tv Büyük alimlerimizin, gönül yolcularının hayat hikayeleri... Gönül Sultanları, TRT Diyanet'te.
-
Gönül Sultanları 36.Bölüm - Aşık Paşa Büyük alimlerimizin, gönül yolcularının hayat hikayeleri... Gönül Sultanları, TRT Diyanet'te.
-
İbrahim Şahidi Dede (ö. 957/1550) Divan şairi ve lugat yazarı. Mevlânânın etkisinde kalan Şâhidînin özellikle tasavvufî şiirlerinde Divane Mehmed Çelebinin ve babası Hüdâyî�
-
Büyük alimlerimizin, gönül yolcularının hayat hikayeleri... Gönül Sultanları, TRT Diyanet'te.
-
HARRÂNÎ, Hayât b. Kays Kaynaklarda Şeyh Hayât güler yüzlü, yumuşak huylu, cömert, gece ibadetine düşkün, inzivayı seven bir velî olarak tanıtılır. Ebül-Hasan el-Kureşî, Şeyh H
-
Gayretli ve çok yönlü kişiliği, iktidar zümreleriyle halk arasında bir aracı vazifesi görmesi, fakirlere karşı son derece cömert davranması Yahyâ Efendinin saygı duyulan bir şahsiyet
-
Vâḳıʿâtta yer alan bir başka rivayete göre otuz yıl hizmetten sonra Yûnus, Ben bu yolculuktan bir şey anlayamadım, muhtemelen sülûkü tamamlayamayacağım diyerek tekkeden
-
Babasının isteği üzerine dokuz yaşında iken amcası Ali tarafından Tilloya götürülen İbrâhim Hakkı babasıyla karşılaştığında şeyhi İsmâil Fakîrullahı da orada gördüğün
-
Resûlullaha nisbet edilen, Rahmânın nefesini Yemenden alıyorum sözüyle (Buhârî, IV, 71; Taberânî, II, 150; krş. Ali el-Kārî, s. 137; Aclûnî, I, 260) Veysel Karanînin kast
-
Asya içlerinden Anadoluya gelen mutasavvıflardan biri olan Ahî Evran, bir müddet Denizli, Konya ve Kayseride ikamet ettikten sonra birçok şehir ve kasabayı gezerek ahîlik teşkilâtının
-
Dinin emirlerini büyük bir hassasiyetle yerine getiren, kendi işini bizzat yapmaktan, tarlada çalışarak el emeğiyle geçinmekten hoşlanan Fakîrullahın kırk yaşında iken geçirdiği ruh�
-
Kulumuz Eyyûbu da an. O rabbine, şeytan gerçekten bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti. Ayağını -yere- vur! İşte yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su -dedik-. Bizden b
-
Hz. İbrâhim, Kurân-ı Kerîmde kendisinden en çok söz edilen ülül-azm peygamberlerden biridir. Hadislerde ve tarih kitaplarında Hz. İbrâhimin orta boylu, elâ gözlü, güzel ve gül
-
Makālâtta Seyyid Hârunun baba tarafından İmam Mûsâ el-Kâzımın, anne tarafından Veysel Karanînin soyundan geldiği ifade edilir. Esere göre Seyyid Hârun, Horasan civarında â
-
Babasının ona bıraktığı en önemli miras âlim ve mutasavvıflarla olan dostluğuydu. Bunların arasında başta gelen isim Muhyiddin İbnül-Arabî idi. İbnül-Arabî, Mekkede tanıştı
-
İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî "Allahım, maksadım sensin; arzum senin rızandır." Müderris Şeyh Hacı Abdullah Efendi (1807-1903), Konya'nın Bozkır kazası Karacahisar köyünd
-
Maḳālât'ta, 'Beni velîlerinle tanıştır' diye dua etmesi üzerine rüyasında, 'Seni bir velîye yoldaş edelim' denildiğini, onun nerede olduğunu sorduğunu, ertesi gece o velînin A