Makâm: Hicâz
Usûl: Ağır Aksak
Bestekâr: Bîmen Şen
Güftekâr: Avran Naum

Fîrkatin aldı bütün neşve-î tâbım bu gece
Ağlamaktan yine zehr oldu şarâbım bu gece
Taştı peymâne-î gâm, kalmadı şekvâya(feryâda) mecâl
Mîhverimde dolaşır leşker-î endûh-î melâl
Hep senin aşkın ile böyle harâbım bu gece

Ramazan münasebetiyle şarâbım = sabâhım

fîrkat: sevgiliden, dostlardan, sıladan ayrılış, ayrı yaşama; ayrılık
neşve: sevinç, keyif; mest ve sarhoş olmak
tâb: güç, kuvvet, derman; sıcaklık, hararet; kıvrım, büklüm; aydınlık, parıltı; sıkıntı, keder; öfke, kızgınlık; tazelik
peymâne: şarap bardağı, büyük kadeh
gâm: tasa, kaygı, üzüntü
şekvâ: şikayet, yakınma
feryâd: haykırış, çığlık
mecâl kalmamak: gücü kuvveti tükenmek, bitkin düşmek
mîhver: eksen; tartışılan bir konunun, bir düşüncenin odak noktası, özü
leşker: asker, ordu
endûh: keder, elem, gam, gussa, kaygı, sıkıntı, ıstırap, üzüntü
melâl: büyük üzüntü, keder; hüzün; bıkma, usanma, usanç; sıkılma, sıkıntı
harâp: yorgunluktan veya üzüntüden bitkin duruma gelmiş olan; yorgun, perişan; çok sarhoş, körkütük sarhoş

Diğer Videolar