- 04 Ağustos 2008
- 8422
ÖLÜMÜN EN SÜSLÜ HALİYLE GELİRİM SANA
ÖLÜMÜN EN SÜSLÜ HALİYLE GELİRİM SANA
Düştü ellerim içindeki boşluğa,
Çırpınırken tutunmak için,
Kırılan tırnaklarımdan sızan aşktı...
Sarıp sarmaladığım koca bir karanlık
Gömdükçe başımı yastıklara
Gözlerimden düşen her damlayla
Çiçek açtı çarşaflar...
Kirpiklerimi yoluyorum tek tek
Törpüleyip saklıyorum,
Yumduğumda ağır gelen göz kapaklarımı
Rüyalarına batmasın diye
Gerçek kadar acıtmasın içini diye...
Her nefes alışınla
Saçlarımda ki tüm kırıklar
Sana uzanıyor
Her kapı aralığında
Burnuma saplanan
Rüzgardaki kokun olmalı sonbahar
Tüm hücrelerime işleyen,
Ruhumu titreten.
Manzarasız tüm pencere önlerinde
Nefessiz gözlerinin doğuşunu bekliyorum
Şimdi uyandır beni bahara...
Sınırı çoktan aştı haddim
İçinin tüm katran karalarını
Hakkım sayarak kazıyorum
İçinin boşluklarından.
Benim artık bütün siyahlar
Sarsam da yakışmaz sana
Tezattır gözlerinin mavimsi yeşiline
Ve tezatlık yorar seni
Yorgunluğun sardığında beni
Bir damla su olurum okyanusta
Fark edilmeden dalgalanır
Sana durulurum...
Başla hadi sıra sende sar beni
Yalnızlığıma ilaç içinde h-iç et beni
İçinde iç et beni
Koca şehir yutsun diye
Kaldırımlarında sürüdüğüm ayaklarımın altından
Kesilirse sana gelen yollar;
Hilal, giyotinim olur boynumda en ışıltılı
Ölümün en süslü haliyle gelirim sana...!
Nereye yağsam acı taşar
Şehrin tüm sokaklarından
Kuruyan bedenimle titreyen
Sonbahar yaprağıydım ben;
Kızıl baharlara özenti.
Hiç değişmedi ki mevsimler
Ben seni geçişsiz bir aralıkta kokladım,
Islayıp içime bastım.
Hadi şimdi sıra sende
İstediğin kadar çocukluğuna özenip ağla.
Anaçlığıma emanet korkutan korkusuzluğun.
Başım göğsümde salınırken
Bir ileri bir geri anı sabitledim gözlerimle
Sana odaklı tüm düşüşlerim
Delilik hali bu;
Sigara dumanında ki kıvrımlarda
Yüzünü arayıp dokunmaya çalışmak.
Ve tek bir çığlıkla dışarı çıkıp yalınayak
Sokaklarda gölgeni aramak...!
Sonbahar,
sonbahar olmalı...
sebebi sonbahar...
soyunup tenden ruhunu giyinmek.
üşümüyorum
üşümüyorum...!
Şiir : Esra Soytürk (yitik umut)
Yorumlayan : Kahraman Tazeoğlu
www.ugurderyasi.tr.cx
Kara Sevdam
-
Quyaşni hem küldürüp (Güneşi hem güldürüp) Qalpge sürür toldurup (Kalbe sürur doldurup) Dostlarni süyündürüp (Dostları se...
-
Bu akl u fikr ile Mevlâ bulunmaz Bu ne yâredir ki merhem bulunmaz. Kamunun derdine derman bulunur Şu benim derdime derman bulunmaz. ...
-
Tarihimizde birçok kere olduğu gibi o gecede; mukaddesat, bağımsızlık ve vatan için canını, malını, tüm varını ortaya koyan ka...
-
Ey benim Sultanım özüm Hicranım çok gülmez yüzüm Yakub oldum ağlar gözüm Çağırırım Ey Dost seni Şimdi cismimden cüday�...
-
Efendimsin cihânda itibârım varsa sendendir Miyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir Benim feyz-i hayâtım hâsıl-ı r...
-
Ahhh! gözümün mah-cemâli ahh! Bilki seni sevdikçe nefes alıyorum... Orada göğüs kafesimi çatlatırcasına titreyen yürek! A...
-
Gençlîğîm Gîttî Hazana Döndüm Yaşıyorum Sandım Yaşarken Öldüm Ecelîm Geldî Yanmadan Söndüm Şîmdî Huzuruna Ben Nasıl...
-
Kusuruma bakmayın benim, dostlar, bağışlayın beni. Ben davullara, bayraklara aldırmayan Bir padişahın yoluna düşmüşüm, Deli ...
-
Dünya yoktan var oldu, Muhammed hürmetine, Kalplere iman doldu, Muhammed hürmetine. **** Önce Âdem babamız, sonra Havva anam...
-
Allah'ım,günahkar bir sesleniştir bu. Günahların yükselemeyeceği yüce katına Şanın ne yücedir Sen'in ki; Mülk elindedir.. ...
-
Şu boğaz harbi nedir, varmıki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, şüheda gölgesi bir baksana dağlar taşl...
-
Annem başa taç imiş her derde ilaç imiş, Bir evlat pir olsada anneye muhtaç imis İlk oyuncağım sendin sıcacık kun...
-
Bir heyecan sardı beni yokluğun ateşinde Öyle bir gönül bu gönül korku yoktur içinde Yalnız bir ordu gibiyiz dağlar taşlar emr...
-
Hakkı seven âşıkların Eğlencesi tevhîd olur, Aşk oduna yanıkların, Eğlencesi tevhîd olur. Durmaz işim sürer dili, Sorar...
-
Çanakkale içinde vurdular beni Ölmeden mezara koydular beni Of gençliğim eyvah! Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiy...