19. yüzyılın sonlarına doÄ?ru Paris'te büyük bir buluÅ? sergilendi. Bu, yedinci sanat olarak bilinen sinemaydı. Perdedeki de Lumiere KardeÅ?ler'in yaptıÄ?ı, tarihin ilk sinema filmiydi. Filmin ilk gösteriminde Å?aÅ?ırtıcı bir olay meydana geldi. Ä°zleyiciler filmin ortasında büyük bir panikle ayaklandılar. Filmdeki istasyona yaklaÅ?an tren görüntüsü, onlara öylesine inandırıcı gelmiÅ?ti ki, trenin kendilerini ezeceÄ?ini düÅ?ünmüÅ?lerdi. Ã?ünkü ilk kez bir sinema perdesi görüyorlardı ve o dönem için bir hayli üstün olan teknoloji nedeniyle görüntüyü gerçek sanmıÅ?lardı. Ä°zleyiciler perdeye yansıyan ıÅ?ıÄ?a aldanmıÅ?lar, oluÅ?an görüntüleri gerçek sanmıÅ?lardı.
Aradan 100 yıl geçti...
Bugün aynı yanılsama, hologram yani üç boyutlu görüntü oluÅ?turan özel gözlükler sayesinde elde ediliyor. Bu gözlüÄ?ü takan insanlar, gördükleri sanal dünyanın gerçek olduÄ?u hissine kapılarak heyecanlanıyorlar. Kendilerini bu sanal alemin içinde hissediyorlar. Ve tüm bunları, izledikleri bu görüntülerin sanal olduklarını bilmelerine raÄ?men yapıyorlar.
Bundan 100 yıl önce ilk sinema filmini izleyenler ya da bilgisayar destekli 3 boyutlu sanal ortamlarda dolaÅ?anlar kendilerini sanki gerçekten orada gibi hissediyor, heyecanlanıyor hatta korkuyorlar.
Peki ya bizim Å?u anda baÅ?ka bir teknolojinin içinde yine aslında orda olmadıÄ?ımız halde sanki o hayatı yaÅ?ıyormuÅ? gibi hissediyor, heyecanlanıyor olmadıÄ?ımızın kanıtı nedir

Diğer Videolar