Ehli Sünnet İnancı Nedir ?
Allah Mekandan Münezzehtir
Allâhu Teâlâ'yı mekândan münezzeh olarak bilmek Ehl-i Sünnet' Vel-Cemaat'in akidesidir

Allâhu Teâlâ mealen Å?öyle buyuruyor:

â??Allâh'ın benzeri hiç bir Å?ey yoktur"
(EÅ?-Å?urâ suresi, 11. âyet)


Allâhu Teâlâ mealen Å?öyle buyuruyor:

â??Allâh'ın hiç bir yönden benzeri yoktur"
(El-İhlas suresi, 4 âyet)

Allâhu Teâlâ mealen Å?öyle buyuruyor:

â??Allâh hakkında misaller vermeyiniz yani O'nu yaratılmıÅ?lara benzetmeyininz."
(En-nahl suresi, 74. âyet)

Allâhu Teâlâ mealen Å?öyle buyuruyor:

â??Allâh'ın vasıflanması diÄ?erlerinin vasıflanması gibi deÄ?ildir"
(En-nahl suresi, 60. âyet)

Rasûlullâh sallallâhu âleyhi ve sellem Å?öyle buyurmuÅ?tur:
"Allâh, kendisinden baÅ?ka bir Å?ey yokken vardı..."
Bu demektir ki ezelde (baÅ?langıçsızlıkta) Allâh'tan baÅ?ka hiç bir Å?ey yoktu. Ne zaman, ne de mekân ne insan ne de melek ne hayvan ne de cin ne gök ne de yeryüzü.

Rasûlullâh sallallâhu âleyhi ve sellem Å?öyle buyurmuÅ?tur:
"Ya Allâh sen zahirsin senin üstünde bir Å?ey yok ve sen bâtınsın senin altında bir Å?ey yoktur"
Beyhakî demiÅ?tir ki, dostlarımız bu Hadisi delîl göstererek: "Ã?stünde ve altında bir Å?ey bulunmayan mekansız olarak vardır" demiÅ?lerdir.

Büyük imâm Ã?bdul-Kâhir bin Tahir Et-Temîmî El-baÄ?dâdî "El-farku beynel-fırak"(Fırkalar arasındakı farklar) adlı kıtabında Å?öyle demiÅ?tir: "Onlar (âlimler) O'nu (Allâh'ı) mekân kuÅ?atmadıÄ?ına ve O'na zaman cereyân etmediÄ?ine dâir icmâ etmiÅ?lerdir."

Rasûlullâh'ı amcasının oÄ?lu Alî radıyallâhu anhu Allâh hakkında Å?öyle der:

"Allâh mekân yokken vardı, O Å?imdi de olduÄ?u gibidir." Bunu Ebû Mansûr El-BaÄ?dâdî rivayet etmiÅ?tir.

Yine Alî radıyallâhu anhu Allâh hakkında Å?öyle diyor:


"Muhakkak ki Allâh arÅ?ı kudretinin büyüklüÄ?ünü göstermek için yaratmıÅ?tır ve onu kendi zâtı için mekân edinmemiÅ?tir." Bunu Ebû Mansûr El-BaÄ?dâdî rivâyet etmıÅ?tır.

El-kuÅ?ayrî, risâlesinde hazret-i Cafer Es-SâdıÄ?ın Å?öyle dediÄ?ini rivâyet eder:

"Kim Allâh'ın bir Å?eyde veya bir Å?eyin üzerinde bulunduÄ?unu veya bir Å?eyden olduÄ?unu iddia ederse müÅ?rik olmuÅ? olur. Ã?ünkü bir Å?eyde bulunsaydı kuÅ?atılmıÅ? olurdu. Å?ayet bir Å?eyin üzerinde bulunsaydı taÅ?ınmıÅ? olurdu ve Å?ayet bir Å?eyden olsaydı sonradan olmuÅ? olurdu." yani yaratılmıÅ? olurdu.

Kendisine Ä°mâmus-seccâd (çok secde eden imâm) diye lakap verilen hazret-i Alî'nin oÄ?lu Huseyn'in oÄ?lu Alî Zeynul-âbîdîn Sahife-i seccadiyyesinde Allâh hakkında Å?öyle diyor:


"Seni noksan sıfatlardan tenzîh ederim seni mekân kuÅ?atmaz." Bunu Ez-Zebîdî Ä°thâf adlı kitabında rivayet etmiÅ?tir.

Yine Zeynul-âbîdîn Allâh hakkında Å?öyle diyor:

"Sen sınırlı deÄ?ilsin ki sınırlandırılasın."
Bunu Ez-Zebîdî Ä°thâf adlı kitabında rivayet etmiÅ?tir

Yine Zeynul-abîdîn Allâh hakkında Å?öyle diyor:


"His edilmessin, ellenmessin ve dokunulmassın."
Bunu Ez-Zebîdî Ä°thâf adlı kitabında rivayet etmiÅ?tir.

Å?eyh Ahmed Er-Rifâî radıyallâhu anhu tenzîh hususunda Å?öyle der: "Allâh'ı tanımanın son derecesi O'nun Mekânsız ve keyfiyetsiz olarak var olduÄ?unu kesin bilmektir."

Hanbelî alimlerinden olan Ä°mâm Ä°bnil-Cevzî "MüdhiÅ?" adlı kıtabında Å?öyle der: Misaller ancak benzerleri olana verilir. Nasıl O'nun (Allâh'ın) hakkında nasıldır denilebilir onun hakkında keyfiyet muhâl (imkânsız) olduÄ?u hâlde. Vehimler O'nu hayâl edemez ve akıllar O'nu kavrayamaz.

Bundan baÅ?ka Å?unları da der: " O'na (Allâh'a) keyfiyet veren O'nu tanımamıÅ?tır, O'nun hakkında misaller veren O'nu tevhîd etmiÅ? deÄ?ildir ve O'nu (yaratılmıÅ?lara) benzeten O'na ibadet etmiÅ? deÄ?ildir. Benzetici a'Å?âdır ateist ise kördür. "

Fetava-i Hindiyye adlı kitabta aynen Å?öyle geçer: "Allâhu Teâlâ'ya mekân'ı isnat eden kâfir olur."

Ehli Sünnet Vel Cemaat'inin Ä°nançta iki imâmlarından biri olan Ebul-Hasen El-EÅ?ârî radıyallâhu anhu "En-Nevâdir" adlı kitabında Å?öyle demiÅ?tir:
Kim Allâh'ın cisim olduÄ?una inanırsa o Rabbini tanımıÅ? deÄ?il ve muhakkak ki O'na inanmıÅ? da deÄ?ildir."

Å?eyh Abdul-Ä?anî En-Nablusî "Elfethur-rabbânî" adlı kıtabında Å?öyle der: "Kim Allâh'ın gökleri veya yeryüzünü doldurduÄ?una veya arÅ?ın üstünde oturan bir cisim olduÄ?una inanırsa o kendisinin müslüman olduÄ?unu iddia etse bile, kâfirdir."

Selef ile halef alimleri Allâh hakkında O'nun bir yönde bulunduÄ?una inananın kâfir olduÄ?una dâir ittifâk etmiÅ?lerdir El-Hâfız El-Irâkî'nin bildirdiÄ?i gibi. Bunu Ebû Hânîfe, Mâlik, Å?afiî, Ebul-Hasen El-EÅ?ârî ve Ebû Bekir El-Bâkillânî de söylemiÅ?tir. Bu Alimlerin bunu söylediklerini Molla Alî El-Kârî "El-MuÅ?kat" adlı kıtabın açıklamasında zikretmiÅ?tir.

Bu inanç milyonlarca muslümanın yani Hicâz, Endonesya, Malezya, Hindistan, BangladeÅ?, Pakistan, Türkiye, arap Fas, Å?âm diyârları (Filistin, Süriye, Lübnan, Ã?rdün ) Mısır, Irak Sudan, Afrika, DaÄ?istan, Å?iÅ?an, Buhâra, Cürcan, Semerkant, ve bundan baÅ?ka ülkelerdeki müslümanların inancıdır.

Selef: Ä°lk üç asırlarda olanlardır. Yani Rasûlullâh sallallâhu âleyhi ve sellem'ın, ondan sonra gelenlerin ve onlardan sonra gelenlerin bulundukları asırlarda yaÅ?ayanlardır.

Diğer Videolar