- 10 Mayıs 2011
- 6626
18 Beyit Seyyid Hüseyin Nasr
Mesnevi İlk 18 Beyit Prof. Seyyid Hüseyin Nasr'ın Okuyuşu ile;
MESNEVÃ'NİN İLK 18 BEYTİ
Bişnev in ney çün hikâyet mîküned
Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned
Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.
Kez neyistân tâ merâ bübrîdeend
Ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend
Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan
erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir.
Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk
İştiyâk derdini şerhedebilmem için,
ayrılık acılarıyle şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim.
Herkesî kû dûr mand ez asl-ı hiş
Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş
Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse,
orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar.
Men beher cemiyyetî nâlân şüdem
Cüft-i bedhâlân ü hoşhâlân şüdem
Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl (kötü huylu)
olanlarla da, hoşhâl (iyi huylu) olanlarla da düşüp kalktım.
Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i men
Vez derûn-i men necüst esrâr-i men
Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu.
İçimdeki esrârı araştırmadı.
Sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist
Lîk çeşm-i gûşrâ an nûr nîst
Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu
görecek nûr, her kulakda onu işitecek kudret yoktur.
Ten zi cân ü cân zi ten mestûr nîst
Lîk kes râ dîd-i cân destûr nîst
Beden ruhdan, ruh bedenden gizli değildir.
Lâkin herkesin rûhu görmesine ruhsat yoktur.
Ãteşest în bang-i nây ü nîst bâd
Her ki în âteş nedâred nîst bâd
Şu neyin sesi âteşdir; havâ değildir.
Her kimde bu âteş yoksa, o kimse yok olsun.
Ãteş-i ıskest kender ney fütâd
Cûşiş-i ışkest kender mey fütâd
Neydeki âteş ile meydeki kabarış,
hep aşk eseridir.
Ney harîf-i herki ez yârî bürîd
Perdehâyeş perdehây-i mâ dirîd
Ney, yârinden ayrılmış olanın arkadaşıdır. Onun makam perdeleri,
bizim nûrânî ve zulmânî perdelerimizi -yânî, vuslata mânî olan perdelerimizi- yırtmıştır.
Hem çü ney zehrî vü tiryâkî ki dîd
Hem çü ney dem sâz ü müştâkî ki dîd
Ney gibi hem zehir, hem panzehir;
hem demsâz, hem müştâk bir şeyi kim görmüştür
Ney hadîs-i râh-i pür mîküned
Kıssahây-i ışk-ı mecnûn mîküned
Ney, kanlı bir yoldan bahseder,
Mecnûnâne aşkları hikâye eder.
Mahrem-î în hûş cüz bîhûş nist
Mer zebânrâ müşterî cüz gûş nîst
Dile kulakdan başka müşteri olmadığı gibi, mâneviyâtı idrâk
etmeye de bîhûş olandan başka mahrem yoktur
Der gam-î mâ rûzhâ bîgâh şüd
Rûzhâ bâ sûzhâ hemrâh şüd
Gamlı geçen günlerimiz uzadı ve sona ermesi gecikti. O günler, mahrûmiyyetten ve
ayrılıktan hâssıl olan ateşlerle arkadaş oldu yânî, ateşlerle, yanmalarla geçti - .
Rûzhâ ger reft gû rev bâk nîst
Tû bimân ey ânki çün tû pâk nist
Günler geçip gittiyse varsın geçsin.
Ey pâk ve mübârek olan insân-ı kâmil; hemen sen vâr ol!..
Herki cüz mâhî zi âbeş sîr şüd
Herki bîrûzîst rûzeş dîr şüd
Balıktan başkası onun suyuna kandı.
Nasibsiz olanın da rızkı gecikti.
Der neyâbed hâl-i puhte hîç hâm
Pes sühan kûtâh bâyed vesselâm
Ham ervâh olanlar, pişkin ve yetişkin zevâtın hâlinden anlamazlar.
O halde sözü kısa kesmek gerektir vesselâm.
-
Quyaşni hem küldürüp (Güneşi hem güldürüp) Qalpge sürür toldurup (Kalbe sürur doldurup) Dostlarni süyündürüp (Dostları se...
-
Bu akl u fikr ile Mevlâ bulunmaz Bu ne yâredir ki merhem bulunmaz. Kamunun derdine derman bulunur Şu benim derdime derman bulunmaz. ...
-
Tarihimizde birçok kere olduğu gibi o gecede; mukaddesat, bağımsızlık ve vatan için canını, malını, tüm varını ortaya koyan ka...
-
Ey benim Sultanım özüm Hicranım çok gülmez yüzüm Yakub oldum ağlar gözüm Çağırırım Ey Dost seni Şimdi cismimden cüday�...
-
Efendimsin cihânda itibârım varsa sendendir Miyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir Benim feyz-i hayâtım hâsıl-ı r...
-
Ahhh! gözümün mah-cemâli ahh! Bilki seni sevdikçe nefes alıyorum... Orada göğüs kafesimi çatlatırcasına titreyen yürek! A...
-
Gençlîğîm Gîttî Hazana Döndüm Yaşıyorum Sandım Yaşarken Öldüm Ecelîm Geldî Yanmadan Söndüm Şîmdî Huzuruna Ben Nasıl...
-
Kusuruma bakmayın benim, dostlar, bağışlayın beni. Ben davullara, bayraklara aldırmayan Bir padişahın yoluna düşmüşüm, Deli ...
-
Dünya yoktan var oldu, Muhammed hürmetine, Kalplere iman doldu, Muhammed hürmetine. **** Önce Âdem babamız, sonra Havva anam...
-
Allah'ım,günahkar bir sesleniştir bu. Günahların yükselemeyeceği yüce katına Şanın ne yücedir Sen'in ki; Mülk elindedir.. ...
-
Şu boğaz harbi nedir, varmıki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, şüheda gölgesi bir baksana dağlar taşl...
-
Annem başa taç imiş her derde ilaç imiş, Bir evlat pir olsada anneye muhtaç imis İlk oyuncağım sendin sıcacık kun...
-
Bir heyecan sardı beni yokluğun ateşinde Öyle bir gönül bu gönül korku yoktur içinde Yalnız bir ordu gibiyiz dağlar taşlar emr...
-
Hakkı seven âşıkların Eğlencesi tevhîd olur, Aşk oduna yanıkların, Eğlencesi tevhîd olur. Durmaz işim sürer dili, Sorar...
-
Çanakkale içinde vurdular beni Ölmeden mezara koydular beni Of gençliğim eyvah! Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiy...